Akıllı çalışmaktan geçiyor.
Çalışırken mola vermek için düzenli olarak zaman ayırıyor musunuz? Bu konudaki davranışınız sezgisel mi, planlı mı? Her nasıl olursa olsun, uzun süre mola vermeden çalışmaya kaptırma eğilimindeyseniz, sanılanın aksine, aslında iyi yapmıyorsunuz, araştırmalara göre…
Sevdiği işi yapanlar, acelesi olanlar, uzun süreli konsantrasyon becerisi yüksek olanlar, çalışırken mola vermekten kaçınıyor veya ihtiyaç hissetmiyor olabilir. Bir yönüyle bu durum, tam tersinden çok daha iyi gibi görünüyor. Yani, sıkılıp bunalmaktan, eldeki işi savsaklayıp geciktirmekten veya çalışmamaktan… Kültürümüz de zaten çalışma halinde olmayı övüyor. İşleyen demirin ışıldadığını, çalışanın elmasının kızardığını, karıncanın ağustos böceğinden daha doğrusunu yaptığını, bir günü bir gününe eşit olanın zararda olduğunu duyarak ve yaşayarak büyüyoruz. Tüm bu yerleşik eğilimin içinde molaların da çalışmanın bir parçası olduğunu herkes fark etmiyor olabilir. Üstelik, uygun şekilde verilen molalar, uzun süre mola vermeden çalışmaya göre çok daha verimli sonuçlar getiriyor.
Çalışırken mola vermek,
- Üretkenliği artırıyor - Verimi artırıyor - Yapılan işin kalitesini yükseltiyor - Tükenmişliği ve olası olumsuz sonuçları önlüyor
Tüm bunların bilimsel dayanağı, yazımın sonundaki kaynaklarda yer alıyor. Ancak bir araştırma var ki, burada daha ayrıntılı bahsedilmeyi hak ediyor.
Ekip verimliliğini artırmak amacıyla çalışanların bilgisayar kullanım alışkanlıklarını takip hizmeti veren bir yazılım firması, bir araştırma yapıyor. Günde 5,5 milyona varan kullanıcının davranış verilerini (bilgisayarlarında gün boyunca kullandıkları uygulamaların ve ziyaret ettikleri sitelerin bilgisini) derliyorlar. Ortaya çıkan ise şu oluyor: En verimli iş sonuçlarına ulaşanlar, 1 saati aşan uzun süreler boyunca elindeki işle ilgilenenler değil, çalışırken belli bir sıklıkta ve uzunca molalar verenler! Rakamlarla belirtmek gerekirse, bu verimli çalışan kitlenin sırrı 52 dakika boyunca tam konsantrasyon ile çalışmak, ardından 17 dakika boyunca işler ve görevlerle tamamen ilgisiz şeylerin yapıldığı bir mola vermek. Kesintisiz çalışma süresi 52 dakikanın altına indikçe veya üstüne çıktıkça, verim giderek düşüyor.
Bu süreler elbette ortalama bir değeri ifade ediyor ve bireysel farklılıklar olacaktır. Ancak çok sayıda kullanıcının verisinden elde edildiği için, güvenilirliği oldukça yüksek. Püf nokta, çalışma zamanı sırasında sadece çalışmak ve benzeri şekilde, mola sırasında da o işle veya başka bir işle/görevle ilgili hiçbir şey yapmadan, takvime göz atmadan, maillere cevap vermeden, işle ilgili telefon görüşmesi yapmadan, sadece zevk alınan bir şeyler yapmak.
Bu tekniğin hedeflendiği gibi etkili olabilmesi ve sağlıkla ilgili yan faydaları da içermesi için tavsiyeler özetle şöyle:
- Mola vereceğiniz zamanları önceden planlayın. Yani çalışırken o anki isteğinize göre mola vermeyi seçmeyin. Yüzde yüz sadık kalamama ihtimaliniz olsa bile, o günkü mola zamanlarınız önceden planlı olsun ki, aşağı-yukarı nasıl bir düzene sadık kalacağınız belli olsun.
- Herhangi bir plana kesin olarak sadık kalmaya kendinizi zorlamaktan çok, bir planınızın olması önemli. Durumsal değişiklikler gerekirse, buna tabii ki izin verin.
- Bazen çalışmaya kendinizi çok kaptırmışken ara vermek zor gelebilir. Bunu canınız hiç istemeyebilir. Araştırmalar, buna direnmeyi ve bir görev gibi ara vermeyi tavsiye ediyor yine de. Bu madde, benim gibi kendini kaptıranlar için uygulaması en zor olanı😊
- Bazen işimiz başımızdan aşkın olabilir. Bir işe mola verdiğimizde başka bir görev bizi beklediğinden, molada diğer göreve geçmek zorunda kalabiliriz. Bilmek gerekir ki, bu istenen verimli çalışmaya engel bir durum. Mümkün olduğunca bundan uzak durun. Hoşunuza giden bir şeylerle vakit geçirin. (Bir sonraki maddeyle çelişecek olsa da, örneğin kedi videoları izlemek bile caizdir.)
- Mola sırasında mümkünse her tür ekranla bağlantınızı kesin. Anladığınız gibi; bilgisayar, cep telefonu, tablet, televizyon buna dahil. Burada hedef, gözlerinizi de dinlendirmek.
- Mola sırasında kan dolaşımınızı artırmaya bakın. Oturduğunuz yerde gerinmek ve ofis egzersizleri yapmak, kalkıp yürümek, her tür hareket, hatta açık havaya çıkmak, bunun için kullanılmalı.
- Çalışırken veya molanızda eğer bir şeyler atıştıracaksanız, ne yediğinize dikkat edin. Cips, şekerli ve paketlenmiş gıdalar gibi o anda cazip gelen şeyler, bedeninizin gerçekten ihtiyaç duyduğu doğal besinlerle yer değiştirdiği ölçüde hem enerjinize, hem genel sağlığınıza çok daha olumlu etki edecektir.
- Molalarda sosyalleşmek, birileriyle konuşmak, sevdiklerinizle görüşmek piskolojinize iyi gelecektir. İşin başına döndüğünüzde veriminizi artıracaktır.
52 – 17 dakika tekniği diyebileceğimiz bu yöntem, bazılarına ünlü Pomodoro Tekniği’ni hatırlatmış olabilir. Benzer bir mantıkla geliştirilmiş olan Pomodoro Tekniği, 25 dakika çalışma, 5 dakika ara ve 2 saatte bir 15 dakika ara şeklinde uygulanıyor. Aralarında ne fark var diyecek olanlara yanıtım: Pomodoro’da daha kısa sürede tamamlanabilecek görevleri, bu yazının konusu olan 52-17’de ise daha uzun süreli çalışmaları ele almak uygun olacaktır.
Biz insanlar, makine değiliz ancak makinelerin dahi zaman zaman durmaya, periyodik bakıma ihtiyacı olur. Amacınız kendi en iyi performansınıza ulaşmak ise de, hayatın tadını çıkartmak ise de, akıllı bir çalışma – dinlenme dengesi hepsinin anahtarı.
Kaynakça:
https://desktime.com/blog/17-52-ratio-most-productive-people
https://www.psychologytoday.com/us/blog/minding-the-body/201603/become-better-writer-be-frequent-walker
https://www.pnas.org/content/108/17/6889
https://www.psychologytoday.com/us/blog/changepower/201704/how-do-work-breaks-help-your-brain-5-surprising-answers
https://qz.com/work/1561830/why-the-eight-hour-workday-doesnt-work/
https://www.inc.com/minda-zetlin/productivity-workday-52-minutes-work-17-minutes-break-travis-bradberry-pomodoro-technique.html
https://www.inc.com/neil-patel/when-how-and-how-often-to-take-a-break.html
Комментарии